Rüyalarda Buluşuruz

Rüyada da gerçek hayatta olduğum kadar naif, naif olduğum kadar da ezik bir kişiliğe sahip olduğumu düşünüyorum.

Konu, kişi, yer, zaman, mekan ve rasyonalite bakımından başkalarının en fazla rüyalanıp uyanacakları rüyalarda ben uyanık olduğum zamanlarımda ne isem 10 katına ulaşıyorum.

Aslında ben de isterim rüyamda Kemırın Diyaz ilen halvet olmayı, Sabri Sarıoğluna 90'dan çakmayı, Marl Karx ile diyalektik materyalizmin kuramsal sorunlarını tartışmayı...

Ama olmuyor.

Ha şu oluyor, Kemırını içine düştüğü şehvet tuzağından kurtarıp  tesettüre sokup inşallah geçmiş günahlarından arındırıyorum bi de kendimle gurur duyuyorum aferim lan namusumu korudum yine, bekaret rescued!

Adını da Kamuran neyim yapıyorum.

Ünlülerle Danstan sonra Ünlülerle Rüya falan diye bi organizasyon olsa kesin ben en birinç olurdum, Acun Abi duy beni!!!

-----------------

Nyxx


Kadın hastalıklarında yatıyormuş. Benden bir ilaç getirmemi istiyor. Abi heryerde kadın hastalar var ve girmem kesinlikle yasak. Nasıl karalar bağlıyorum Niks abla ölecek benim yüzümden, kurtaramadım onu diye. Bütün gün o vicdan azabıyla dolaştım durdum.

-----------------

Till Lindemann

 
Konsere gelmişler ve yanımdan geçiyorlar. Tiiiilllll diye sarılıyorum o da gülüyor. Tırnaklarımla ilgili bazı sorunlar yaşıyormuşum. Tırnağım adamın elini çiziyor. Hafiften kanamaya başlıyor. Çok utanıyorum özür diliyorum. Yanımdan uzaklaşıyor. Abi kusura bakma şudur budur derken bayaa bayaa bi kanamaya başlıyor. Hey seninle tanışanın da tokalaşanın da diye bağırıyordu bana, öyle uyandım.

Bir aralar neredeyse hergün görüyordum rüyamda ama en çok bu kalmış aklımda.

Bir keresinde de konsere striptizci çağıracaklarmış "Sen git istersen sevmezsin böyle şeyleri" diye gönderiyordu. "Sevmiyorsam sen de yapmayacaksın o zaman" diye kızdım ona. Sonra rüyalar döndü değişti falan filan...


-----------------

Taylor Momsen


Eskiden yaşadığım şehrin meşhur bir meydanında oturmuş çay içiyoruz. Böyle şehvetengiz şehvetengiz bakışıyoruz falan bir süre. Sonra yanıma geliyor bana birşeyler söylüyor. Şaşırıyorum "Aaa Türkçe bildiğinizi bilmiyordum" diyorum. Taylır da durur mu yapıştırıyor cevabı: "Ha yani Türkçe bilenler bu zamana kadar senin dilinden pek iyi anladı da bana gelince mi hayret ettin oğlum"...

Haftalardır her gün en az bir kere bu cümle tekrar aklıma geliyor ööyle düşüncelere dalıyorum.

----------------- 

Juno Temple


Hiç ummadığım birilerinden, esasen hiç girmeyi sevmediğim siyasi bir konuda hiç beklemediğim kadar hakarete uğradığım bir günün öfkesiyle yatmıştım. Rüyamda bu kızı azarlıyordum. Nasıl bağırıyorum ama, kız da hüngür hüngür ağlıyor ama anlatamam, göğsüm sıkışıyor böyle öfkeden ve üzüntüden.

Junocum valla senin bir suçun yok, tüm suç o laik ateist agnostik aczmendi müsveddelerinde!

Bir de Ece Seçkin'e acayip benzetiyorum ben.


----------------- 

Julie Christie


Evleniyormuş ve düğününe gidiyormuşum. Düğün salonunda bir türlü bulamıyorum. Bir süre sonra rüya değişiyor ve aslında bu kendi düğünümmüş ama gelin yokmuş gibi bir hale bürünüyor. Acı bir yalnızlık hissiyle uyandım. 

----------------- 

Nikolay Aleksandroviç Romanov


Boyu benim iki katım olarak görmüştüm. Evimizin bahçesinde oturuyoruz bildiğin muhabbet ediyoruz adamla. Hasan Mutlucan'ınki gibi kalın bir sesle konuşuyordu. "Lütfen gitmeyin sizi öldürecekler" diye ağlamaya başlıyorum sonra. Bina yıkılıyor gibi birşeyler görmüştüm bir de sonrasında. Sonrası yine tüm gün sıkıntı...

-----------------

Selen Hünerli



Bilenler bilir, bir zamanlar Tatilya diye bi lunapark vardı. Orada da Curcunel diye bi yarı korkumsu yarı Survivorumsu bi tünel vardı, labirentli, hava yastıklı, mor ışıklı, hayaletli falan. Çıkışında da basit bi labirent vardı. Selenle orada karşılaşıyorduk. "Aaaa Selen" diyordum (askerlik arkadaşımdır kendisi) o da "yessss" diyordu... 

-----------------

Işıl Yücesoy




Kocasıyla kavga etmiş, teselli etmeye çalışıyordum. "Biz gülün kokusunu bile alamayız millet çarpa çarpa duvara vurur" diye hayıflanıyordum. 

-----------------

Milla Jovovich




Ağırlıklı olarak üniversite yıllarım olmakla birlikte bir mirilyon kere görmüştürüm herhalde rüyamda. Genel tema bunun bi sevgilisi var yada buna sevgili bulmaya çalışıyorum. Bir yandan da üzülüyorum niye ikimiz mutlu olamıyoruz diye sonunda hep gidiyordu.

Bir de İskenderun'da bir kiliseye gitmişiz beraber ama nasıl şahane, paslı gümüşlü şamdanlar falan sarkıyor tavanlarda, nasıl müthiş böyle bir yandan korkuyorum ya günahsa diye, bir yandan da bırakmamaya çalışıyordum, o mum yakıyordu ben öyle bekliyordum yanında.

-----------------

Kartal Tibet


Çok iyi hatırlıyorum, ilkokul 3'ü, 4'e bağlayan yaz tatilindeyiz. Bizim sınıfta bi sıpa vardı, çok çapkındı, daha o yaşta, bildiğin evleniyordu falan kızlarla. Öyle hikayede de değil bakın lan karıma diye bi kız geliyordu kız da "eveeet efliyiski biisss" diye zırlıyordu. Heriften çok ona yüz veren kızlara ayar oluyordum. Bu pij kurusunu dövüyorduk Tarkanla, gidip matematik kitabını yırtıyorduk testlerini falan yırtıyorduk. Ama Tarkan da benim yaşlarımdaydı o kılıkla.

Kahramanım olduydu adam kahramanım!!!

-----------------

Adile Naşit



Tarık Akanla oynadığı bir film vardı Adile teyzenin "Ah Nerede" diye, salak aşık rollerindeydi, "sevgilim kocacığım" diye Tarığa mum oluyordu. Küçükken çok üzülüyordum o hallerine filmi ne zaman görsem. Bir keresinde "Adile teyze evlenemedin mi o adamla" demiştim, nasıl kızmıştı bana nasıl bağırmıştı, seni üzmek istemedim diye hüngür hüngür ağlamıştım.

-----------------


Rüyalarımda pek tipik şeyler görürüm. Allah hayırlara getirir mi bilmem, keşke getirse...



*Tavana çıkan merdivenler:
 

(Bilhassa sol üstteki)


* Asla giderilemeyen tuvalet ihtiyacı:
Klozetin içi sürekli taşmakta olan suyla doludur yada büyüklüğü benim iki katımdır. Yada genelde mutfağın veya salonun ortasında bir delikten ibarettir.


*Evin kapısının yuvasından küçük olması ve asla kapanamaması:
(Bunu bir sokak kapısı olarak düşünün)


*Kabzası olmayan bıçak-kılıç-jilet vs tutmaya çalışmak:
Üstüne bir de aluminyum folyo gibi cılız bir metali vardır ve daha elime aldığım anda bükülüverir. Bir yere saplanamayacak kadar çürüktür ama keskindir.

*Asla istediğim katta durmayan ve aşırı hızlı yada aşırı yavaş çalışan asansör:
Hiç asansör fobim olmamasına rağmen!

*Yarım kalan düğünler:
Pek sık görürüm.
Çoğunlukla benim düğünlerimdir ama gelin hakkında hiçbir fikrim yoktur. Sonra ya damatlığım söküktür, ya düğün salonunun yeri belli değildir, yada ben kendi düğünüme gidene kadar bir şekilde o bir başkasının düğününe dönüşüverir.

 gibi birşey...



*Sahibi belli olmayan bebekler:
Genelde kız çocuğu olmakla beraber, kendi çocuğum mu değil mi malumatım olmadan bebek severim. Benimse bile annesi hakkında hiçbir fikrim yoktur. Belki ben bile doğurmuş olabilirim, o derece muallak.


-----------------

Orijinalite Odülü:
*İkiz ebeveyn:
Bakın bunu ciddi ciddi öğrenmek istiyorum.

Odanın birinde kendi annem/babam vardır, bir başkasında ise onlar olmayan ikizleri.

Yada annem, babam ve ben üçümüz aynı anda evin dışındayken evde bizim ikizlerimiz vardır ve kapı arasından bize bakmaktadırlar.

Böyle birşeyle karşılaştığım zaman sanki kurtların saldırısına uğramışçasına dehşete kapılarak uyanırım.

Ne İslami rüya tabirlerinde, ne internette, ne de başka yerde doğru dürüst bir yorum bulamadım bu konu hakkında, yorumlara açığım...

---------------



 

Keşke ben de böyle fantastikli rüyalar görsem hep...