Lan Oğlum Nooluyo!?

Bütün hayatımın baştan sona bir "lan oğlum nooluyo lan" sürecine mahkum olduğu hissediyorum.

Özellikle bu son 7-8 yıldır.


O kadar üst üste kazık yedim, herşey o kadar üst üste oldu ki...


Hani bir hadis varmış "Müslüman aynı yerden iki kere sokulmaz" diye... Bizi aynı yerden değil iki kere sokmak, kırk yerimizden kırk kere...

Tövbe yarabbi!!!

 

Ne ara evlendim boşandım?

Ne ara babam öldü?

Bu mezar taşı ne ara geldi buraya? Islak mermer kokuyor sürekli...

Özellikle de Şeker Tekke Mezarlığı ne zamandan beri bizim eve bu kadar yakınmış? Eskiden oraya günde iki kere köy dolmuşu kalkardı be, şimdi yürüyerek yarım saat sürmüyor, çok acayip nan?!?!

Ne ara kanserlerden döndüm de kafamı oydurttum?

Ne kada kolumu kırdım da 15 çiviyle tutturdular?

Ve dahi ne ara aldırdım o çivileri?


Motor kullanıyorum hacı motor motor, naha şu bildiği rnnn rrrrnnn motor, hemi de kurye motoru!

Abi ben kim motor sürmek kim nan? İki ayak üzerinde zor duruyorum, iki teker üzerinde gidip gelmeye ne ara başladım ben.

Ve ne ara kaza yapıp trafiği felç ettim, kuyruk sokumumu kırdım.

Ne ara merdivenlerden düştüm kaburgayı çatlattım.


Bu mesleğe ne zaman girdim ben?

Evime oyuncak tabanca sokmazken nereden geldi bu mermiler, şarjörler; cüzdan taşıma alışkanlığım yokken bu armalar, bu rozetler...

Haritada yerini bilmediğim yerlere göreve çıkıyor, dilini diyanetini duymadığım insanlarla iş yapıyorum, neresi lan burası?

 

"Dün arkandan ağlayanlar şimdi nerede?" diye güya kara günümde destek çıkıp, efsanevi bir olayı g*tünden anlama becerisiyle "ne seninle konuşurum, ne de sana hakkımı helal ederim" diye kapanışa varan g*tü yere yakın o herif nasıl oldu da hayatımda bu kadar yer edebildi?

İnsan denen etsi oluşuma ne ara bu kadar değer verir oldum yine, o kadar kazığı, ihaneti gördüğüm halde?

 

Gecemi gündüzüme katarak çalıştığım işlerden, nasıl sürgün mahkummuşum gibi uzaklaştırıldım?

Ancak rüyalarımda görebileceğim bir kahpelikler dizisi nasıl bu kadar gerçek olabildi?

Tamam çıkar uğruna birbirinizi satmayın demiyoruz, hobi olarak yine p*ştluk yapın, yine kancıklık yapın, okey... Ama bu kadar göstere göstere yapmayın be kardeşim!

Ne ara g*tünüzü günde 4 kere kolluyorken beni böyle g*t gibi ortada bırakabilecek hale geldiniz?

 

Eski kırığıyla 4 sene iş pişirip, bir sonuç alamayıp karakolluk olan ama beni 4 ayda nikah masasına atma becerisini gösterenler nerede şimdi?

 

14 yaşında 3. çocuğunu kucağına alanlar bana ne yüzle "aslında 38 yaş çok da geç değil yeğaaa" diyebiliyor?

Biri resmi ikisi imam (!) nikahlı 3 karılı herif bana ne yüzle "abi bakma aslında en güzeli seninki, evlenmeyecen" diyebiliyor??

Bu ne cürret, bu ne perhiz, what is this???

 

Bu seks şeysi çok mühim galiba, çünkü doktor iki kere sordu "cinsel hayatınız nasıl?" diye...

Lan ne cinseli, ne hayatı?

Yaşadığım şu garip olaylar silsilesine bak, bu hayat mı da bir de cinseli olacak lan?

"Yok hani yaşınız biraz ilerlemiş artık" deyince biraz ayıktım durumu!

Haaa dedim, şimdi jeton düştü, millet suratıma bakmıyorsa, "hm bunun zaten hayatında kesin biri vardı baksana şu yaşa gelmiş, bu yaşa gelen adamın hayatında kesin biri vardır" diye direk eliyor.

Tabii mondofon ineğinden farksızcasına yakışıklılığımın da etkisi büyük orası ayrı da...

Canına yandığımın statükosuna bakar mısınız?

Bu yaşta bir adamın hayatında kesin biri vardır, o yüzden hiç yanaşmayım bu buna!

Millet de nereden bilsin, yaşıtlarım Taocu seks, Maocu seks, 10 megacinsel telefon, Memelere Özgürlük Hareketi, Donsuzlar Tarikatı falan derken bıkmışlar artık bu işlerden, ben daha bebekleri leylekler mi getiriyor, yoksa çiçek yaprağına düşen çiğ damlasından mı oluşuyor onu öğrenmeye çalışıyorum.

Bu arada öğrendim, çiğ damlasından geliyormuş, evet, hıı hıı...


-------------------


Nooluyor oğlum nooluyor?

Kim kimi koparıyor?

Anlamıyorum diye beni mi koparıyonuz?

Sürekli next next diye geçerken birşeyleri mi kaçırdık noluyor kurban olduğum?





Kişisel Hezimetnamem

Yine kırdık bir taraflarımızı.
Son 2 yıl içindeki dördüncü kaza.
Anlaşılan ya bunlardan birinde cartayı çekip gidicem, yada kör bir kurşun gelip ışıkları söndürcek.

Hiçbiri olmazsa da bu kalp kırıklığıyla, bu gönül kırgınlığıyla fazla yaşamam muhtemelen.

----------------

O yüzden şimdiden yazayım;
 
Bak kardeşim.:
Annem ve babam dışında hiçkimseye hakkım helal değil!
Kimse de bana helal etmezse etmesin.

Kimse de arkamdan, "ayyy yazık ya, Allah bilir sağlığında ne kadar  kırdılarsa kalbini..." demesin, ikiyüzlüsünüz!
 
"Niye böyle birşey yazdı ki, ne kadar mutlu, hayat dolu, dolu dolu bir insandı..." demesin, suçlusu sizsiniz!!

"Aman etmezsen etme lan" hiç demeyin, sizin gibiler yüzünden de Hak Helal Etme Müessesesi bugün bu halde!!!

----------------
 
Bak şey de demeyin:
 
"Aman efendim polisler neden böyle oldu, neden böyle mutsuzlar, neden böyle kahır dolular bla bla bla..."
 
60 yaşından yaşlı yada huzur içinde ölen tek bir polis memuru görmedim, tanımadım 8 yıldır.

Hepsi ya beyin tümöründen ölüyor yada mide kanserinden. Hiçbiri olmazsa emekliliğe az kala intihar ediyorlar.

Özellikle de o "ne kadar mutlu, hayat doluydu" dedikleriniz.

Bazı kendini insanlar arasında gizlemeyi başarabilmiş kripto orospu çocuklarıdır bugün onları, beni, bu hale getiren!

----------------
 
Ha bi de illa bir yerlerde bi fotoğraf kullanacaksınız, aman rahmetli meslektaşımızın vasiyetiydi, aman fotoğrafsız haber olmaz nereden bulacaz şimdi bilmemne diye...

Sizi o zahmetten de kurtarayım, alın bunu kullanın:
 

 
Bu köpek, babamın vefatının ardından yüzümü güldüren bir iki şeyden biriydi.

Çoğu adam denilenden daha adam, çoğu şeref yoksunundan daha şerefliydi.

Ve onu severken bir an olsun sevmekten veya sevilmekten şüphe etmemiştim.
 
----------------
 
Bu kısım da "bok vardı da geberdi, şimdi işin yoksa evrakla tutanakla bilmemneyle uğraş dur, ne güzel akşam çıkışta karıya gidecektim" diyenler için:

Bunların sizinle, ideallerinizle, kurumsallığınızla vs alakası yok.
Bunlar hep benim kronik baht yetmezliğimden!

PTT'de pul yalama memuru olsaydım, dilimde biten tüyler lafla biten tüylerden yine az olurdu.
 
Müze memuru olsaydım, topyekün çalınan Bergama Şehrinden beni sorumlu tutarlardı.
 
Spor Bakanlığında çalışsaydım Pehlivan Koca Yusuf'un ölümünde personel olarak ihmalkarlığım araştırılıyor olurdu.

----------------
 
Her ne haltsa yavrum.
Anladık yada kazadan, ya kurşundan, ya kalleşlikten gidecez, tamam, su testisi su yoluda kırılacak, okey...
 
Hak mak helal melal değil hiçkimse ve hiçbirşeye.
 
Dağılabilirsiniz.
 
----------------
 
Son olarak: