Diri Gelin

Bir seferlik de içimden geçen birşeyi hemencecik söyleyivereyim dedim. Bilmem ilginizi çeker mi ama :))

Ben, canlarım,

Kimseyi kırmadan, incitmeden seviyorum.
Üzülmek, ağlamak gerektiğinde de memnuniyetle depresyona giriyor, seve seve ağlıyorum.

Yaşanan kötü şeyleri, kurulan güzel hayaller telafi ettiği sürece ağlamak hiç de o kadar kötü gelmiyor açıkçası.

Kendi kendime, reklam etmeden seviyorum sonracığıma. Bu sebeple o da dahil kimse neler olup bittiğini anlamıyor, her kim ise o.

En önemlisi de, kişi odaklı değil, duygu odaklı seviyorum, bu yüzden ne birini yaralıyorum, ne de ben yaralanıyorum. Sevgime bir karşılık bulamamak bu yüzden ona karşı öfkeyle doldurmuyor beni, sadece çok üzüyor. Zaten nedendir o düşman kesilmek, onu da anlayabilmiş değilim.

Unut gitsincilere, geçmişe mazi denircilere, çivi çiviyi sökercilere, sana kız mı yokçulara, bir kız için değermicilere çok kızıyorum. Ben unutmak için sevmiyorum ki, kız bulmuş olmak için de sevmiyorum, kendimi tatmin etmek, yalnız kendi mutluluğumu sağlamak için hele, hiç!

Herkesi kendime özgü seviyorum hep. Çok Syrano işi, Syranotik bir aşk.

-------------------

Peki ama şimdi gecenin bir yarısı bunları neden anlatma gereği duyuyorum?

Özetle,
Bilmiyorum.

Azıcık daha geniş bir açıklamayla,
Belki de hakkımda hiçbirşey bilmeyen, varlığım veya yokluğum birşey ifade etmeyen sizlere kalbimi açmak bana daha kolay geliyor.

Ya da belki,
Ölü bir gelin üzerinde evlilik teklifi provaları yapacak kadar gece vakti mezarlığa girmeye cesaretim yok :)



Siz tabii ki sevgiyle kalın kalmasına da,
O sevgi mümkünse bende de kalsın lütfen, çok rica edeceğim.
Çünkü galiba o olmadan herşey çok daha çekilmez bir hal alıyor  ve ben buna dayanamıyorum...

2 Yormuyorum:

Adsız dedi ki...

aşkla kal sevgiyle kal sen beni güldürdün allahda seni güldürsün
sanem

Syrano dedi ki...

Rica ederim efendim, güldürebildiysem ne mutlu bana :))